Önerilen Siteler
Ara
Populer Sayfalar
-
Bu blogda, çocuklarımızın dil gelişimleri üzerine yazdığım yazılarda yapılmış araştırmalardan ziyade kendi gözlemlerimi paylaşmayı tercih e...
-
Biz insanoğlu fert fert; pekçok konuda benzer, hatta aynı yollardan geçiyoruz. Bu durumun evrensel manada ‘’insanlığın ortak tecrübel...
-
"Bir çocuğun yaşamında karşılıksız sevginin yarattığı etkinin yerini hiçbir şey tutamaz." Fred Rogers Bir anneyi en fazla üzec...
-
Adem Güneş'in Aksiyon Dergisi'ndeki 10.02.2014 tarihli yazısı.... "Engellen Çocuk Hırçın Olur" "Çocuk, yetişk...
-
Aslinda bir suredir tamamen baska bir konu uzerine yazmayi dusunuyordum... Ama bu aksam aslinda baska birsey arastirirken denk geldigim bir ...
Son Yorumlar
Toplam Goruntulenme Sayisi
Hakkinda
-
Arsiv
-
▼
2014
(34)
-
▼
Ocak
(10)
- Kuran-i Kerim Öğretimi Icin Güzel Bir Uygulama
- Cezaya Alternatif Güzel Bir Davranış Örneği
- Asilatmak veya asilatmamak...
- 2013 İngiltere Ortaokul GCSE Lig Sonuçları
- Çocuk Yetiştirme Mühendisliği
- Aşırı Özgüvenden Bencilliğe Doğru...
- Türkçe Çocuk Şarkılarına Kolay Erişim
- Çok Dilde Okur-Yazarlık ve Bunun Desteklenmesi
- Üretken Çocuklar Yetiştirmek Üzerine
- Çocuk Terbiyesinde Ceza'nın Yeri (Yok)
-
▼
Ocak
(10)
30 Ocak 2014 Perşembe
Son zamanlarda ceza konusu arkadaş ortamlarımda çok tartışılır oldu. Bu konuyla alakalı en çok tartıştığımız mevzu ise benim tasvip etmediğim "naughty corner" uygulaması. Adem Güneş'in ceza konusundaki görüşlerine çok değer verdiğimden dolayı, bu konudaki düşüncelerimi onun fikirleri üzerinden açıklıyorum. Adem Güneş'in ceza ile ilgili yazıları ilk okuduğumda beni nasıl şaşırttıysa, bir çok arkadaşım da ilk defa bu kadar farklı bir bakış açısını dinlediklerinde şaşırıyorlar ve doğal olarak sorular yöneltiyorlar. En çok sorulan sorulardan birisi de cezaya alternatif olarak çocukların istenmeyen davranışları karşısında takınılacak tavır. Aşağıdaki yazı, Adem Güneş'in daha önce bu blogda tavsiye ettiğim "Çocuk Eğitiminde Pozitif İletişim" kitabından alındı. Ceza konusunda daha fazla şey öğrenmek isteyen ve farklı bakış açılarına ihtiyaç duyan annelere faydalı olacağını ümid ederim:
"Ceza ve Çocuk"
"Öncellikle suç ve ceza konusunu daha somut (müşahhas) bir şekilde ele almak adına bir örnekle yola çıkalım:
On
yaşlarında bir çocuğunuz olduğunu düşünün. Bu çocuğunuzun,
evde misafirleriniz olduğu her an sizi misafirlerinize karşı
mahcup ettiğini hayal edin. Siz ne zaman konuşmaya başlasanız,
çocuğunuz sizin kullandığınız cümleleri alaya alarak ve eğip
bükerek arkadaşlarınızın içinde sizi mahcup ediyor. Ne
yaparsınız böyle bir çocuğa?
Örneğimizi
biraz daha zorlaştıralım. Siz dinî değerlere hassasiyet gösteren
bir ailesiniz ve namaz kılıp ibadet ediyorsunuz. Ancak çocuğunuz,
bu sefer de okunan ezanla dalga geçiyor. Siz namaz kılmak üzere
hazırlık yaparken, çocuğunuz da okunan ezanı hafife alıyor,
kelimeleri eğip bükerek tekrar ediyor. Ne yaparsınız? “Önce
ikaz ederim, ezanın önemini anlatırım” dediğinizi duyar
gibiyim...
Peki,
çocuğunuz ısrarla aynı davranışı tekrar etse, ne yaparsınız?
Sanırım
çocukla bir-iki defa konuşur, aynı davranışı tekrarlarsa,
öfkelenir, kızar ve bir daha yaparsa cezalandırılacağını haber
verirdiniz değil mi? Öyle ya, ezan ile dalga geçen çocuğunuzu
yanınıza çağırıp, “Maşallah! Aman ne de güzel sesin varmış,
al sana bir avuç dolusu para” diyecek haliniz yok ya!
Zaten
böyle bir şey yapacak olsak, aklımıza ilk gelen şey, “Çocuğa
yumuşak davranırsak, çocuk bugün ezanla dalga geçer, yarın
namazla...” diye düşünür ve kaşlarımızı çatmak zorunda
hissederiz kendimizi, değil mi?
Peki,
böylesi bir hâdise, Peygamber Efendimiz (a.s.m.) zamanında
olsaydı, o (a.s.m.) nasıl davranırdı?
Bir
gün ezan okunurken, bir grup çocuk okunan ezanı hafife alıyor ve
müezzinle dalga geçiyordu. Peygamber Efendimiz (a.s.m.) çocukların
bu halini gördü. Çocukları yanına çağırdı. Okunan ezanla
kimin dalga geçtiğini sordu. Çocuklar içlerinden birini gösterdi.
Efendimiz
(a.s.m.) o çocuğa döndü ve çocuğun sesinin ne kadar da güzel
olduğunu söyledi ve ardından çocuğa ezan okumasını buyurdu.
Çocuk, ezan okumasını bilmiyordu. Mahcup oldu. Utandı. Efendimiz
(a.s.m.) çocuğa tebessüm etti, önce kendisi ezan okudu ve sonra
çocuğa dönerek: “Hadi, tekrar et!” buyurdu.
Çocuk
duyduğu kadarı ile ezan okudu. Bunun üzerine ise Peygamber
Efendimiz (a.s.m.) çocuğa bir kese para verdi. Kendisinin
cezalandırılacağını bekleyen çocuk, mükâfatla karşılaşmanın
şokunu üzerinden atmadan, Efendimiz o mübarek elini çocuğun
alnına koydu ve saçlarını okşadı. Sonra elini çocuğun göğsüne
getirdi ve ona “Allah seni mübarek kılsın, Allah sana bereket
yağdırsın” diyerek dua etti.
Peygamber
Efendimizin terbiye usulünün, bu çocuk üzerindeki tesirine bakın
ki, o günden sonra bu sahabî efendimiz saçlarını hiç kesmiyor.
Yaşlılığına yakın bir dönemde ona: “Saçların böyle çok
çirkin görünüyor, kes artık şu saçlarını ya Ebû Mahzûre!”
denildiğinde, çok üzülüyor. Hatta “O saçlara kim dokundu siz
bilmiyor musunuz?” diyerek sitemde bulunuyor. İşte size insan
yetiştirme sanatı! İşte size çocuk terbiyesi!
Hadis
ansiklopedilerini altüst edelim; Peygamber Efendimizin (a.s.m.)
sünnetlerini tek tek ele alalım. Onun suç işleyen çocuklara
karşı uyguladığı bir tek ceza şekline rastlarsak, o usulü hep
birlikte çocuklarımıza uygulayalım. Ama yok!
Bunca
yıldır bu konuda araştırma yapmış birisi olarak söyleyebilirim
ki; Efendimizin hiçbir çocuğu ceza ile terbiye ettiğine
rastlamadım. Suç ile mücadelede ‘ceza’ etkili bir yöntem
olsaydı, Peygamber Efendimiz bir kez olsun çocukların kulağından
çekmez miydi? Onlara en azından kaşlarını çatmaz mıydı?
Çatmazdı
ve çatmadı da.
Çünkü
ceza ile çocuk adam olmaz! Ceza ile adam olmuş çocuk da adam
olmuş çocuk sayılmaz. Bir çocuk ancak kendisini ‘olduğu hali’
ile kabul eden ve güven hissi yaşatan insanın yanında ‘insan
olma’ üstünlüğünü elde eder, yoksa ceza aldıkça değil.
Evet,
günümüzde biliyoruz ki, hayvan terbiyesinde bile acı çektirerek,
ceza vererek terbiye etmek ‘hayvan hakları ihlali’ olarak
görülürken, insan kendi çocuğuna nasıl olur da hayvanlara bile
reva görülmeyen bir terbiye usulünü uygulamaya kalkar!
0 yorum:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.